Ramazan

 İftar vermenin fazileti

Bir kimse Ramazan ayında bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Oruçluya bir süt, bir hurma ikram etmek de aynıdır.

Bir kimse Ramazan ayında bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Oruçluya bir süt, bir hurma ikram etmek de aynıdır. İftar vaktinde Allah (C.C.) bazı insanları affeder. Bu nedenle de Müslümanlar iftara büyük önem vermişlerdir. İftara çağrılan özellikle fakirlerin sevindirilmesi toplumsal kaynaşma adına güzeldir.

Dinimiz iftar etmeye, iftar vermeye ve iftar vaktine büyük bir kıymet vermektedir. Nitekim, “Bir kimse Ramazan ayında bir oruçluya iftar verirse, günahları af olur. Cenab–ı Hakk onu cehennem ateşinden azad eder. O oruçlunun sevabı kadar ona sevap verilir. Ashab–ı kiram dediler ki: Ya Resulallah! Her birimiz bir oruçluya iftar edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Bunun üzerine Allah Rasulü şöyle buyurdu: Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevap verilecektir. Bu ayda bir oruçluya su veren kimse kıyamet günü susuz kalmayacaktır”.

“İftar zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahu Teala’ya her kokudan daha güzel gelir.” Her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennemden) azad edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazan’ın) her gecesinde olur.” hadisi şerifleri bu hakikati ifade etmektedir.

Toplumsal kaynaşma sağlar

Bu hadisler ışığında Müslümanlar iftara ayrı bir önem vermişler ve öteden beri iftarları dolu dolu değerlendirmişlerdir. Bu vesileyle eş–dost birbirlerine iftar davetleri vermişler ve bu davetler Müslümanların kaynaşmalarına ayrı bir vesile olmuştur. Ayrıca Anadolu insanı, iftar vakitlerinde davete iştirak eden fakirlere çeşitli hediyeler verilen ve “diş kirası” ismi verilen güzel bir âdet de ihdas etmişlerdir. Günümüzde de değişik sivil toplum kuruluşları Ramazanlarda verdikleri iftarlarla her kesimden insanımızı bir araya getirerek toplumsal kaynaşma adına güzel bir atmosfer meydana getirmektedirler.

Peygamberimizin iftar duası

Allah Rasulü (S.A.V.) “İnsanlar iftarı geciktirmedikleri müddetçe hayır üzere devam ederler. Öyleyse iftarı geciktirmeyin (ilk vaktinde orucunuzu açın).” buyurarak iftarın geciktirilmemesini istemiştir. Zira oruçtan maksat vücudu ölçüsüzce acıktırıp bedene zahmet vermek değildir. Bu sebeple bu mevzuda da sünnete uyarak vakit gelir gelmez beklenmeksizin oruç açılmalıdır.

Hadis kaynaklarında Efendimiz’in (S.A.V.) iftar yapmadan önce “Allahümme lekesümtü veala rızkıke eftartü, fetekabbel minna, inneke ente’ssemiü’lalim=Allah’ım! Senin için oruç tuttum. Rızkınla iftar ettim. Bizden bunu kabul et. Sen işiten ve bilensin.” şeklinde dualar okuduğu zikredilmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu